19 Eylül 2014 Cuma

Magazin D Röportajı

Gönderen Luna zaman: 16:07:00 0 yorum

Kendime ait hayatı izole yaşıyorum

Gönderen Luna zaman: 16:03:00 0 yorum

Birçoğumuz onu ‘Romantik Prens' olarak tanıdık. Aranjörlük yaparken bir anda Sezen Aksu'nun ‘Unutamam' adlı şarkısını seslendirerek, dikkatleri üzerine çeken ve etkileyici sesiyle milyonlarca hayran kitlesine ulaşan Mustafa Ceceli, beş sene gibi kısa bir sürede zirveye tırmandı. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Türkiye Müzik Ödülleri gecesinde, ‘En İyi Erkek Sanatçı' ve ‘En İyi Albüm' ödülleri ile başarısını taçlandırdı. Mustafa Ceceli ile Sezen Aksu ile başlayan müzik hayatını, minik oğulları Arın'ın doğumuyla renklenen aile yaşantısını, kendi inanç dünyasını ve bilinmeyen yönlerini konuştuk.

Müzik yolculuğunuz ilk kez ve ne zaman başladı?
Çok küçük yaşlarda, müziğe olan ilgimi ailem keşfetmiş. Duyduğum müziklere tempo tutarmışım. Daha sonra bu ahengi fark ederek beni enstrümana teşvik ettiler. 6-8 yaşları arasında klasik piyano eğitimi aldım. Okul yıllarında gruplarımız oldu, çeşitli yarışmalara katıldık. O yıllardaki enstrümanım piyano ve tuşlu çalgılardı. İstanbul'a geldiğimde ise artı
profesyonel olarak piyasanın içinde buldum kendimi. Hem sahnelerde, hem albümlerde düzenlemeler yapmaya başladım. İlk olarak Kenan Doğulu'nun ‘Aklım Karıştı' şarkısı ile profesyonelliğe adım attım.


Peki, Sezen Aksu ile yollarınız nasıl kesişti?
Sezen Aksu'yla, 2004 yılı sonunda Emel Müftüoğlu'nun albümü sırasında Kanlıca'da tanıştım. Bir daha da Kanlıca'dan hiç çıkmadım. İlk düzenlediklerim ‘İkili Delilik' ve ‘Hükümsüz' şarkılarıdır. 2005 yılı itibari ile sahnesinde de yer almaya başladım. Kendisinin şarkılarını verdiği pek çok sanatçının da düzenlemelerini yaptım. Ondan çok şey öğrendim. Sezen Aksu mezun olmak istemediğim bir okuldu. 2009 yılına kadar sahnesinde sürekli
çaldım. Halen de benim için çok kıymetlidir. Gönlümdeki yeri büyüktür. Diğer sanatçılara verdiği şarkıları olsun, kendi şarkıları olsun, birlikteliğimiz hâlâ devam ediyor.

ES' çok ses getirdi. Hatta bu albüm ile ödüller aldınız. Albümün çıkış hikâyesini anlatır mısınız?
En önemli şarkısı ‘Aşikardır zat-ı hak'tır. Sözleri Ahmet Hulusi'ye, bestesi Alper Altıntoprak'a aittir. Es albümünün hikâyesi de o şarkıda gizlidir.

Bir albüm yaparken değişime uğrar mısınız? Sonuçta ortaya yeni şarkılar çıkarıyorsunuz. Albüm tamamlanıp piyasaya çıktığındaki Mustafa Ceceli ile aranızda bir fark var mıdır?
Albümün yapım aşaması son derece meşakkatli bir süreç. Sizde karakter ya da kişilik
olarak bir değişime yol açmaz. Ancak şarkılardaki üslup ve şarkıcılığınızla ilgili birtakım tekniklerde gelişme olabilir. Yani şarkılar sizi değiştirmez; siz şarkılara yön verirsiniz. O yüzden de sesle ve müzikle ilgili teknik konularda birazcık gelişime uğrayabiliyorum. Albümün içindeki şarkı tarzları sahnedeki birtakım tavırları da değiştirebilir. O yüzden gerek stil, gerekse sahne üzerindeki yapı olsun, bunlar elbette bir değişime uğruyor.

Televizyon dünyası özel yaşamı da içine alan bir yer. Ancak siz bu camiadan uzaktasınız. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bunun için özel bir çaba sarf etmiyorum. Aman özellikle beni çekmesinler, görüntülemesinler
diye bir kaygım yok. Aksine Magazin Gazetecileri Derneği'nden ödül almış biriyim. Magazin dünyasından arkadaşlarımızla karşılaştığımız zaman çok güzel sohbet eder, gerektiğinde röportaj da yaparız. Ben daha izole ve kendime ait bir hayatı seviyorum.

Biraz da evdeki Mustafa Ceceli'den, eş ve baba olarak sizden bahsedelim.
Evde eşiniz ve oğlunuzla birlikte neler yaparsınız?
Geleneksel bir Türk ailesinin yapısı neyse, hemen hemen biz de öyle yaşıyoruz. Oğlumuz Arın 1,5 yaşında oldu. Zaten konserler ve stüdyolar hariç, kalan zamanı olabildiğince onlarla geçirmeye gayret ediyorum. Aslında, stüdyo da evin içinde olduğu için, iki işi bir arada yürütüyorum. Öyle olmasa daha zor olabilirdi. Bazen Arın'ı da stüdyoya alıp, burada
onunla hoşça vakit geçiriyorum. Muhteşem Yüzyıl, İntikam gibi takip ettiğim favori diziler var. Fırsat bulduğumda onları da seyretmeye çalışıyorum. Çok şükür evimizin içinde de güzel bir hava eser.

Mutfağa girer misiniz? En sevdiğiniz yemekler hangileri?
Mutfaktan çok anlamıyorum. Sadece sabahları omlet yapmak için mutfağa girerim. Onun dışında da buzdolabının üstünde: ‘Mutfaktan Sinem sorumludur' yazar. Bu bir şaka tabii. Başka bir şey becerebileceğimi sanmıyorum. Sevmediğim yemek yoktur. Hiçbir yemeği ayırt etmem. Ama favori yemeğim kerevizdir.

Oğlunuz doğduğundan bu yana hayatınızda neler değişti? Sanatçı ve eş Mustafa Ceceli dışında bir şey daha eklendi mi yaşamınıza?
Elbette ki ‘baba' titri eklendi. Kur'an'da bir uyarı vardır; ‘Evlatlarınız, aileleriniz ve mallarınız sizin için bir imtihan vesilesi kılındı' diye. Bu durumda böbürlenmenin, çok övünmenin de bir alemi yok. Bu hayatta gördüğüm kadarıyla, çocuk sahibi olmanın sizde getirdiği en büyük değişim ve gelişim; nasıl meşakkatli koşullarda yetiştiğinizi anlamanız oluyor. Hayatınızda bir kez daha oyuncakların başına geçiyorsunuz. Ama bu kez çocuğunuza siz öğretiyorsunuz. Sanırım babalık; her geçen gün biraz daha anlaşılacak, biraz daha gelişecek bir duygu. Gün geçtikçe kendini daha fazla hissettiriyor.

Oğlunuza dua eder misiniz? Uyurken dinlediği şarkılar söyler misiniz?
Elbette ki dua müminin silahıdır. Bu durumda da sadece kendi çocuğunuz için değil, hayatınızdaki her şey için dua etmeniz önemlidir. Çünkü biliyorsunuz duanın bir diğer adı da ‘Yönlendirilmiş Beyin Dalgaları'. Elbette ki her şeyden önce sağlığı için, iyi bir insan olması, insan ismi ile işaret edilen manayı yaşayabilmesi için dua edebilirim. Büyüdüğünde, kendisine nasıl ve neden dua etmesi gerektiğini de dilim döndüğünce, ömrüm el verirse anlatacağım. ‘Sevgilim' şarkısı Arın'ın ninnisi oldu. Sevgilim'i dinleyerek uyuyordu. Şu sıralar yavaş yavaş vazgeçiyor gibi.

Sporla aranız nasıl? Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Genellikle sporla aram çok iyidir. Sürekli olarak ve çok da severek Kick-box yapıyorum. Ama kavga etmek amaçlı değil, sadece formda olmak için yaptığım bir spor dalı. Saatte 2000 kalori yaktırabilecek bir potansiyele sahip olduğu için yapıyorum. Boş zamanlarda ya da konser için gittiğimiz şehirlerde dolaşmayı tercih ediyorum.

Modayı takip ediyor musunuz? Kıyafetlerinizi kim seçiyor?
Modayı kısmen takip ediyorum. Ancak her işin bir uzmanı vardır. Ben de bu işi uzmanına bıraktım. Stil danışmanım Atilla Mutlu. Tatile giderken bile ne giyeceğimi düşünmüyorum. Atilla sağ olsun bana her şeyi hazırlıyor ve bırakıyor. Diyeceksiniz ki: kendine bir gömlek - pantolon seçemiyor musun?' Herkes kendine kıyafet seçer ama renkleri yan yana getirmeyi düşünmeyebilirsiniz. O yüzden ben kendisiyle çalışıyorum. Sahnede de kıyafetlerimi o hazırlıyor. Özellikle, bizim ilk çıkışımız takım elbiseyleydi. Hatta Mustafa Ceceli deyince; ‘Kim o? Takım elbiseli çocuk mu?' diyen bir teyze ile de tanışmıştım. Klasik giyinmeyi seviyorum. İçinde kendimi çok rahat hissediyorum. Sahne üzerinde, hareketli bir şarkıda da çok güzel refleks ve reaksiyon gösterebiliyor. Mühim olan giydiğiniz kıyafetin içinde kendinizi çok iyi hissetmeniz. Ben de Atilla'nın hazırladığı kıyafetlerle kendimi çok iyi hissediyorum. Hem de özellikle dinleyicilerimden gelen reaksiyona bakılırsa, onlar da bu durumdan çok mutlular.

Albümünüz dışında hedefleriniz nelerdir? "Yok, henüz bunları yapmadım hayatımda" dediğiniz neler var?
Ahmet Hulusi'nin ‘Yaşamın Gerçekleri' kitabını ilk okuduğumda çok etkilendiğim bir bölüm vardı. Şunu sorardı: Doğduğun yeri sen mi seçtin? Anne-babanı sen mi seçtin? Göz rengini sen mi seçtin? Aslında hayatımızda hiçbir şeyi biz seçmedik. Ne Mustafa şarkı söylemeyi seçti, ne de derginizi çıkarmayı seçtiniz. Öyle bir hayal dünyasını yaşıyoruz ki tıpkı rüyalarımız gibi. Bu dünya hayatı da bir rüyadır, insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar' hadisini de paralele alırsak; bu yaşamdaki amacımız ve gayelerimiz bu dünya ile sınırlı olmamalıdır. Bizler bu sistemi idrak edebilmek, idrak edenlerin izinde gidebilmek için öncelikle çalışmalıyız. Derler ya; ‘Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahrete çalış' diye. O yüzden benim de niyetim; müzikten hariç kalan zamanlarımda gerçekten bize bu sistemi kusursuz bir şekilde anlatan, 15 asır önce bize ‘zerre külün aynasıdır' diye işaret edeni takip etmektir. Hayatımda başka hiçbir kılavuzum yoktur. Kimseyi takip etmem ve derneğinin çatısı altına da girmem. Ben sadece Resulallah'ı takip ederim. Onun dışında hayatımda "henüz yapamadım" dediğim bir şey olamaz. Çünkü o zaman ben bu kusursuzluğa karşı gelmiş olurum. Yaşadığım her şeye, bulunduğum her ortama her an şükrediyorum. Her anı doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

MUSTAFA CECELİ: “BABA OLMAYA HAZIRDIM”

Gönderen Luna zaman: 16:02:00 0 yorum

Şarkıcı ve aranjör Mustafa Ceceli, dillerde dolaşan şarkılarına Nisan 2012’de “ES” adlı albümüyle yenilerini ekledi. Başarılı bir müzik yaşamı ile tanıdığımız Ceceli, aynı zamanda mutlu bir evliliğe sahip. Ailenin en küçük üyesi ise Arın adındaki oğlu. Biz de Mustafa Ceceli ile nasıl bir baba olduğunu konuştuk.

Bebeğinizi kucağınıza aldığınız ilk an, neler hissettiniz?
İlk kucağıma aldığım zaman şöyle bir durdum ve sınırsız, sonsuz kudrete şükrettim. Bu mucizevi aşamanın yani noktadan insana açılan bu mucizevi süreci tekrar hatırladım. Ve kusursuz olağan üstülüğüne hayran kaldım bu sistemin.
Bebeğiniz olduğunda, baba olmaya hazır mıydınız?
Evet, hazırdım. Bu, eşimle beraber vermiş olduğumuz bir karardı. Bizim için bir sürpriz değildi. Tabii ki annelik ve babalık duygularını, asla terazinin sol ve sağ kefesi olarak düşünmemek lazım. Kendi içinde, kendi psikolojik dönemeçleri olan ve bununla birlikte, farklı hazırlık evreleri var ve beyin zaten bu evrelerin hazırlığını yapıyor. Bu tam anlamıyla farklı hazırlık evrelerini sunana bir süreçtir.
“Erkekler baba olmayı zamanla öğrenir” derler. Sizce de öyle mi?
Aslında bu durumda, ilk önce ailenizi anlıyorsunuz. Çünkü yetiştiğiniz günleri, yetiştiğiniz dönemi, gözünüzün önünden şöyle bir tekrar geçirdiğinizde; ailenizin aslında sizinle ne kadar çok uğraştığını ve şimdi bu süreçte, artık rollerin değiştiğini ve baba ve anne koltuğunda artık kendinizin olduğunu görüyorsunuz. Galiba biraz büyümeye işaret, öyle düşünüyorum.
Bununla beraber evet, baba olmak belki biraz daha fazla idrak edilebilir bir şey. Çünkü bebek ilk dönemlerinde, anneye çok bağımlı yaşıyor. 7/24 onunla birlikte oluyor. Hem beslenmesi hem bakımı açısından. Ama baba olmak, öğrenilebilecek bir şey değil. Pek çok kitap gördüm, özellikle annelik ve babalıkla ilgili. Bence babalık, yaşayarak fark edilebilecek bir duygu. Yani babalık öğrenilmez, yaşanır ve yaşayarak tecrübe edilir.
Arın doğduğundan beri, hayatınızda neler değişti?
Tabii önceliklerinizde bir yer değişimi söz konusu oluyor. Ben her ne kadar stüdyoda çalışan bir aranjör ve sahnedeki bir solist olsam da her şeyden önce, günün gündüz saatlerini tercih eden biriyimdir. Özellikle işimle alakalı, çok geç saatlere kadar, gece yarılarına kadar çalışmayı sevmiyorum ve programımı da ona göre hazırlıyorum. Bu nedenle hayatımda özellikle akşam belirli bir saatten sonra olan çalışmaları, hemen hemen durdurdum. Elbette konserleri, bunun dışında tutuyoruz.
Hem eşime hem de Arın’a daha fazla zaman ayırmaya gayret ediyorum. İşten arta kalan bütün zamanımı onlarla geçirmek istiyorum. Çünkü bu süreç o kadar önemli ki, Arın’ın şu anda alacağı bilgiler, her ne kadar siz “Bebekler bir şeyi idrak etmiyor, onlar hiçbir şeyin farkında değil” gibi düşünseniz de, beyin uyumaz ve uyuklamaz. İlk andan itibaren böyledir bu. O yüzden, gelen tüm veriler onun beyninde yer edecek, belki de hayatını şekillendirecek. Bu aşamada onun yanında olmak ve onun bu evrensel sisteme dahil olduğunu görmek için bundan daha iyi bir fırsatım olamaz.
Bir baba olarak, Arın için içinizden nasıl dilekler ve nasıl dualar geçiyor?
Öncelikle, bir dilek dilemenin yersiz olduğuna inanıyorum. Çünkü her birey, kendi özelliklerini açığa çıkarmak üzere dünyaya gelir. Kendindeki özellikleri ve yaratılış programının vermiş olduğu sonuçları yaşarlar. Bu yüzden siz ne dilerseniz dileyin, olacak olan şey, olması gerekendir. O nedenle elbette insan olmasını ve kendi özelliklerini fark ederek sevgi tabanlı yaşamasını dileyebilirsiniz. O yüzden “Şöyle olsun, böyle olsun, şunu meslek edinsin, böyle bir karakteri olsun” gibi hayallerim yok. Çünkü çocuğumun toplumsal öğretilerimizin, şartlanmalarımızın, değer yargılarımızın yönettiği bir hayatı yaşamasını istemem. Evrenselliğin, kendisinin farkında olan, kendisini ve çevresini doğru şekilde tanıyan ve özelliklerini keşfeden bir birey olmasını isterim. Çünkü sevgi merkezli yaşayabilsek, o zaman karşımızdaki muhatabın kim olduğunu da fark ederiz. Kızmak yersiz olur, birisinin hatalı olduğunu düşünmek bile yersiz olur. O yüzden, sevgiyi ve sevmeyi merkeze alan bir hayatı olması, ne kadar da iyi olur.
Bebekli bir aile olarak, Ceceli ailesi neler yapmaktan hoşlanır?
Bizim hayatımızda bir engel teşkil etmedi Arın. Biz yine gideceğimiz her yere, onunla beraber gidiyoruz. Havaların ısınması ile beraber, biraz daha temiz havayı ve özellikle sokağı teşvik ediyoruz. Bununla birlikte bazı alışveriş merkezlerine gideriz, yemek yeriz… Yani onunla beraber yaşamaya alışmak da, gerekli bir durum. Çünkü daha önce; bir restoranda iki kişi otururken, bu sefer bir mama sandalyesi ile tanışmış oluyorsunuz.
Bir bakmışsınız ki sofrada minik, sevimli bir şey var ve sizden ilgi bekliyor. Asla, iki kişi olarak aynı anda yemek yiyemiyorsunuz. Mesela bunu öğrenmiş oluyorsunuz. Bunlar kesinlikle şikayet edilecek, yakınılacak şeyler değil. Hepimiz o mama sandalyesinden geçtik. İnşallah büyüdüğü zaman, biraz daha büyüdüğü zaman farklı aktiviteler yapmaya başlarız.
Bebeğinizin neleri ile ilgilenebiliyorsunuz? Daha doğrusu eşinize ne kadar yardımcı olabiliyorsunuz?
Her şeyiyle ilgileniyorum. Dediğim gibi, işimden arta kalan zamanda 7/24 onun yanında olmaya gayret ediyorum. Onu kişisel bakımı olabilir, beslenmesi olabilir. Ama birebir olarak, ona ben mama yediriyorum, yamak yediriyorum desem, yanlış olur. Birlikte, yan yana bir şeyler yapıyoruz ama % 90, mesuliyet annenin üzerinde oluyor. Ben şu an, daha ziyade onunla oynamayı tercih ediyorum.
Arın için özel bir şarkınız (onun için söylediğiniz veya onun için yazdığınız) var mı?
İkinci albümümüzde yer alan “Sevgilim” şarkısı, onun doğduktan sonra dinlediği ilk şarkıydı. Hatta eşim hamileyken bile o şarkıyı dinliyorduk. “Sevgilim” parçası çaldığı zaman, hala susar ve dikkat kesilerek şarkıyı dinler. Şarkı bittiği zaman, hemen mızıldanmaya başlar. Sonra o şarkıyı tekrar açarız ve tekrar susar. O yüzden bir o şarkıya Arın’ın şarkısı diyoruz.
Onun dışında, “Sevgilim” şarkısının söz yazarı ve bestecisi Ravi İncigöz, daha doğmadan evveli Arın için bir şarkı bestelemişti. Dedi ki “Bunu sana hediye ediyorum, bunu istediğim gibi kullanabilirsin.” Ben de onun yapmış olduğu bu şarkıyı ticari bir albümün içine koymayı istemedim. İnşallah yakın bir zamanda, o şarkıyı da internet üzerinden dinleyicilerimizle paylaşacağım.
Röportaj: Pınar Eslek

Hacı Mustafa Ceceli'nin hikayesi

Gönderen Luna zaman: 16:01:00 0 yorum

2000'li yılların başlarında albüm kartonetlerinden hatırlıyorum sizi. Hacı Mustafa Ceceli yazardı...
Kenan Doğulu'nun mucitliğidir aslında... 'Hacı yazalım' dedi, ben de kabul ettim ve öyle kaldı.
Son yılların 'en'lerinden biri o... En çok indirilen şarkılara, çok satan albümlere imza atan müzik adamı Mustafa Ceceli... İşte özel hayatından müziğine hikâyesi.
Dine olan ilginiz hep konuşulur. Nedir bunun temeli?
Müslüman bir ailede dünyaya geldiğin için elbette bazı şeyleri görerek yetişiyorsun. Ailem bunlara değer veren bir yapıya sahip ama beni asla zorlamadılar.
Hacı olma süreciniz nasıl gelişti?
2003 yılında annemle hac yaptım. Hatta annem 'İstersen refakat et, yaşın küçük' dedi. O zaman kendi kendime düşündüm. Yaş küçük ne demek? Bu işler illa ununu eleyip eleğini astıktan sonra mı yapılır?
Bu konudaki dönüm noktanız bu muydu?
Son 8 yıldır bu konuları biraz derinlemesine düşünürüm. İslam, görebileceğin en modern anlayış, ama gerekli çıkarımı senin yapman lazım.
Eğlence sektöründe faaliyet gösterip, dinini yaşayabilmek tezat gibi algılanıyor sanki...
Kişi bulunduğu ortamın hakkını vermeli. Evli adamdan sanatçı olmaz, içmeden eğlenilmez gibi tabular var. Bu klişelerin hepsi göçtü gitti.
Bir şarkının hit olacağını anlamak mümkün mü?
Bunun iki yolu var. Biri önsezileri kuvvetli olanlar. Diğer tarafta bu işin bir matematiği var. Dünyada 'hit making' diye kavram var. Sanatçının üzerine göre şarkıyı dikiyorlar.
İLK TANIŞMAMDA KİLİTLENİP KALDIM
- Emel Müftüoğlu'na bir aranjman yapmak için ilk kez Sezen Aksu'nun Kanlıca'daki stüdyosuna
gittim. Stüdyoda çalışırken içeri girdi, göz göze geldik 'Kolay gelsin' dedi. Bende hiç ses yok, kilitlendim.
- Müzik sektörü dijital platformun oturmasını bekliyor. Şu an ne yazık ki sektör yatırım yapılamaz halde.
- Türkiye'de müzik değersiz ve bedava ulaşılabilir bir olgu olarak algılanıyor. Bu algı değişmeli. Bakkaldan aldığın ekmeğin olduğu gibi, müziğin de bir bedeli var.
ÜNİVERSİTE 7 YILDA BİTTİ
- 20 yaşına kadar Ankara'daydım. İstanbul'a işletme okumaya geldim. Arkadaşlarım, "Cenk Eren'e çalmaya başlıyoruz, gel" dedi.
- Ailem uyarmıştı gerçekten okulu 7 yılda bitirdim.
- 2003'te Ozan Doğulu'yla tanıştım. İşlerimi beğendi. Ünlüler dünyasına girişim böyle oldu.
Kaynak: AKŞAM

Mustafa Ceceli: 'Yargısız bir hayat yaşıyorum'

Gönderen Luna zaman: 15:59:00 0 yorum
- İlk albümden sonra uzun bir ara verip çıkardınız 'Es'i. Neden bu kadar uzun sürdü hazırlıklar?..Sanırım bir gelenek oldu bu. İlk albümümün hazırlıkları da iki sene sürmüştü. Repertuar kısmında çok ince eleyip sık dokuyorum. Sesime ve söyleme tarzıma yakışan şarkıyı arıyorum. Sadece 'Es' isimli şarkının düzenlemesi bana ait değil. Diğer bütün şarkıların aranjesini ben yaptım.

- Nil Karaibrahimgil'in bir şarkısını seslendirmişsiniz. Nasıl karar verdiniz?
Albümün çıkmasına iki hafta kala repertuara giren bir şarkı o. Nil ile kendi albümü için çalışırken bu şarkıyı mırıldanıyordu. Çok beğendim; kendi albümüne koymadığını öğrenince hemen aldım.
- Şehrazat, Soner Sarıkabadayı ve Eflatun'dan da şarkılar almışsınız; çok renkli bir albüm çıkmış ortaya...
Renkli olması güzel bir şey; çok farklı duygular var. Bütün bu söz yazarı ve bestecilerin sesiyim aslında. Albümü kendime mal etmiyorum. Bu çok bencilce bir hareket olur. Albüm kapağında ismim yazsa da ben bu isimleri temsil ediyorum aslında. Bu kadar kişinin kelimelerinin anlatıcısıyım...
- Bu albümde sadece iki şarkıda Sezen Aksu imzası var; ilk albüme göre neden daha az?
Bu, beraber verilen bir karar. Sezen Hanım, benim için çok kıymetli. Her şeyi ondan öğrendim. Bu albümü hazırlarken 'Bence burada duralım. Kendi çizdiğin yolda ilerlemen için böyle bir şeye ihtiyaç var' dedi. Kabul ettim.
SEZEN AKSU, SEZER!
- Sezen Aksu herkese şarkı veriyor ama size verdikleri bir başka galiba... Ne dersiniz?
Belki, beni çok iyi tanımasından kaynaklanıyor. Sezen Hanım'da özel bir şey var. 2004 yılı sonunda tanıştım onunla. Adı üstünde 'Sezen'... Tanıştığınız an bakar ve sezer. Kelimelerini ona göre seçer. Sesimi çok iyi bildiği için, şarkıları, 'özel dikilmiş kıyafet' gibi bana uyar...
- Başka aranjörlerle çalışacak mısınız; yoksa hep kendi şarkılarınızı kendiniz mi düzenleyeceksiniz?
Sesimi ve tarzımı tanıma sürecindeyim. Bir şarkıyı 'Acaba hangisi yakışacak?' diye düşünüp 4-5 kez aranje ediyorum. Kapasitemi ve yapabileceklerimi görmem gerekiyor. Belki ileride başka aranjörlere şarkılarımı emanet ederim ama büyük bir ihtimalle dayanamam ve bir ucundan ellerim.
- Başkalarına şarkı yaparken, çok beğenip kendinize saklamayı düşündüğünüz oldu mu?
Hiç olmadı. Başka bir sanatçı için şarkı üzerinde çalışırken enteresan bir şey yakalarsam, tek bir şey düşünürüm; o, o şarkının hakkıdır. Eminim ki o bulduğum sound'u ayırıp kendime kullansam, bir bereketi olmaz.
- Kendi şarkılarınız, başkalarının şarkıları... Hiç sıkıldığınız olmuyor mu?
Yok; hayatım yedi gün 24 saat müzik. Eşim, beni işimin başından kaldırıp sofraya oturtabilmek için hala çok uğraşır. Kaç kere 'Hadi yemek soğudu' diye ikaz eder. Büyük bir tutku benimki. Veteriner hekimlik okudum, yarım bıraktım. İşletme fakültesini bitirdim. Yüksek lisans yaptım... Yine de müziğin peşinden gittim.
'BEN'LİĞİMDEN 'ARIN'IYORUM
- Aşikardır Zat-ı Hak' isimli şarkınızın sözleri çok farklı. Sizin hayata bakış açınızı mı yansıtıyor?
Son dönemde takip ettiğim Ahmed Hulusi'nin bir kitabının arkasında vardı bu dörtlük... Sonra bestelenmiş halini dinledim Youtube'da. Bestecisini aradım; hatta katıldığım bir televizyon programında duyurdum bulamadığımı. Alper Altuntoprak, bana ulaştı ve albüme aldım... O şarkı, insanı anlatıyor. Görünenin ötesinde görünmeyen yüzünüzü fark etmenizi sağlıyor.
- Hep pozitif bir ifadeniz var. Patlama noktanız yok mudur?
Olmamasına gayret ediyorum. Bu mükemmel çeşitlilikte birine bir fiili yapıyor diye kızmak ve yargılamak, yeryüzündeki en abes şey. Şu anda yargısız bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Yorumsuz bir şekilde izliyorum.
- Hiç hata yapmaz mısınız?
Farkındalık düzeyimi biraz daha yüksek tutmaya çalışıyorum. Bu kadar detayla yaşanır mı? Yaşanır. Hatasız olmak gibi bir gayretim yok.
- Çocuğunuzun ismi Arın. Siz nelerden arındınız?
Yapabilirsem benliğimden arınmak istiyorum. Buna tanık olmak isterim. 'Bencil bir insansın, bundan arın!' gibi değil ama. Bu o kadar derin bir kavram ki... Gerçek 'ben'i fark etmeniz gerekiyor. Sonradan edinilmiş, kazanılmış 'ben' değil.
Rihanna bana 'Yes' dedi
- Koyu bir 'Rihannasever'mişsiniz.
Rihanna'yı çok seviyorum. Twitter'da bana cevap verince ortalık ayağa kalktı! Altı üstü 'Yes' yazmıştı. Sesi çok kuvvetli. Enerjisini beğeniyorum. Yeni albümü çıktığı saniyede internetten aldım. Beni sadece romantik slow şarkılar dinliyor zannetmeyin, arşivim sağlamdır.
ROMANTİKLİĞİMİN SUÇLUSU BENİM
- Duygusal, romantik, sessiz... Bu ifadeler sizinle özdeşleşti, memnun musunuz algınızdan?
Televizyon, tanıdığınız Mustafa'nın yüzde birini yansıtıyor. Kabahatli tabii ki biziz; çünkü 12 tane klibimiz var, 10 tanesi slow şarkı... Sen 10 tane slow şarkıya klip çekersen tabii ki romantik derler.
- Bu yargıyı kırma çabanız var mı peki?
Bu albümde hareketli şarkılar var. Albümün remiks versiyonu da olacak. Kırabileceğimi düşünüyorum.
- Sahnede yavaş yavaş dans da ediyorsunuz...Her şey 7 Aralık 2007'de başladı. Sezen Aksu'nun orkestrasında çalıyordum o zaman. Repertuar geldi, 'Unutamam' şarkısı yazıyor. Hangi tondan söyleyeceğini sormak için aradığımda 'O şarkıyı sen söyleyeceksin' dedi... Sahneye tek başıma çıkana kadar, Sezen Aksu'nun konserlerinde kendimi hazırladım. Her şey sahneye ilk adımı atana kadar. İlk başlarda, evet zorlandım. Dinleyici bunu o kadar güzel bir şekilde karşıladı ki... Sahnede pişmeme tanık oldular. Bir televizyon programında zıplamak içimden gelmiyor ama anın koşullarına göre hareket etmeyi istiyorum. Kendimi izliyorum; sahnedeki Mustafa daha doğru bir Mustafa gibi geliyor bana.
- Aranjörlerden şarkı söylemeyip, proje albümü yapanları nasıl buluyorsunuz?
Yapanların hepsi arkadaşlarım. Destekliyorum. İskender Paydaş'ın projesinde bir şarkı da söyledim. Halkımız da perdenin arkasındakileri merak ediyor doğrusu.
SERHAT TEKİN

Mustafa Ceceli: Asıl normal olan benim!

Gönderen Luna zaman: 15:56:00 0 yorum

Twitter’da 2 milyona yakın takipçisi var, Google’ın Türkiye’de, en çok aranan adamı! Son olarak ‘Türkiye Müzik Ödülleri’nde ‘En İyi Erkek Sanatçı’ ödülünü de alınca; sormak farz oldu: Evli, mutlu, çocuklu popstar nasıl olur? Ceceli, tüm içtenliğiyle sorularımızı yanıtladı.



İstanbul Kanlıca’da sabah saatleri… Mustafa Ceceli’nin arabası daha yaklaşmadan mahallenin çocuklarının “Aa Mustafa Abi’nin arabası” dediğini duyuyorum. Sokağın hemen köşesinde, “Mustafa benden hiç yumurta almıyorsun bu aralar…” diye söylenen bir yufkacı var. Sokağın adı Mihrabat, buluşacağımız lokantanın adı ‘İkinci Bahar’… Kuş cıvıltılarından bahsetmiyorum bile… Her şey o kadar ‘cici’, o kadar Ertem Eğilmez filmi gibi ki bir diğer köşede birbiriyle atışan antikacı çifti Adile Naşit ve Münir Özkul zannetmeme ramak kalıyor.
Tam da bu yüzden buradayım aslında. Bu ‘cici’ hayatın ‘pop starlık müessesesi’nde nasıl bu kadar değer bulduğunu anlamaya çalışıyorum. ‘Evli, mutlu, çocuklu’, kendi halinde bir adamın Twitter’da 2 milyona yakın takipçisinin olmasını, Google’da geçtiğimiz sene en çok aranan erkek sanatçı unvanını kazanmasını ve son olarak Türkiye Müzik Ödülleri’nde aldığı En İyi Erkek Sanatçı Ödülü’nü… Kendi deyimiyle ‘değişen Türkiye’yi’, onunla ve onun hayran profiliyle anlamaya çalışıyorum.
Topu topu 10-15 dakikalık kısacık bir gecikme için 5 kez özür dileyen, alabildiğine nazik biri Mustafa Ceceli…
“Mehmet, bu lokantanın harika bir cheesecake’i vardır. Hemen sana söyleyeyim bir tane!” diyerek gönül alıyor. O da karşıma oturup, bir ‘üzüm suyu’ açıyor.
SEKSİ OLAN MASUMİYET Mİ? 
Türkiye Müzik Ödülleri’nden giriyoruz lafa… En İyi Erkek Sanatçı Ödülü’nü aldığındaki şaşkınlığını açıklıyor: “En İyi Albüm Ödülü’nü aldığımda şaşırmadım. Çünkü yılın en çok satan ikinci albümü, dijital platformlarda da en çok dinlenen albüm. Ama ‘En İyi Erkek Sanatçı’ denince işin içine başka şeyler giriyor. Orada daha çok popüler olmak var, gece gezmek var, daha çok basında yer almak var. Bir sürü başka başka kriter var. Bende bunlar yok. Ben ödülü Murat Boz’un alacağını düşünüyordum.”
Peki ya ‘seksi’ olmak? Karavanında yarı çıplak, yeşil elmasını ısıran Tarkan’ları, ‘Sıcak, çok sıcak’ diye meselesini doğrudan baklavalarıyla anlatan Emre Altuğ’ları ağırladı bu piyasa… Ceceli’nin bu dünyayla uzaktan yakından alakasının olmadığı aşikâr! “Acaba burada ‘seksi’ olan ‘masumiyet’ mi?” diye soruyorum. ‘Seksi’ kısmına pek ısınamasa da, masumiyetin insanlarda olumlu etki yarattığı bir çağda yaşadığımızı kabul ediyor.
‘EVLENME OĞLUM! DELİRDİN Mİ?’
Hepsine tamam da; kadın hayranlar, hayran oldukları yıldızın evli olmasını istemezler mi gerçekten? Yoksa bunca yıllık anlı şanlı TeleVole kültürü bir yalanın üzerine mi kuruldu? Ona göre mi yapıldı kariyer planları, programları? Cevabı net: “Bu işe ilk girdiğimde, ‘Oğlum evlenme, delirdin mi?’ diye bana baskı yapmadılar mı sanıyorsun; elbette yaptılar. Ben bu işin, evlilikle uzaktan yakından alâkası olmadığını çok önce fark ettim. Dünya değişti, Türkiye değişti. O klişeler, bundan yıllar öncesine ait. Dünyanın en yakışıklı adamı, David Beckham evli değil mi? Eskiden star olmanın kriterleri vardı. Görünmez olmak, ulaşılmaz olmak; bunların en başında sanılıyordu. Dikkatli incelersek, yılların bir başka klişesi ‘Artık şarkılarımla gündeme gelmek istiyorum’un içinin ne kadar boş olduğunu görebiliriz. Zaten işin bu.” Doğruya doğru… Bir marangozun, ‘artık tahtalarla gündeme gelmek istiyorum’ dediğini duyduk mu hiç?

HİÇ ‘AHLAKSIZ TEKLİF’ ALMADIM
İyi de, pop star denilen adamın işi biraz da hayal satmak değil mi? “Ah bir gün onunla evlensem…” hayalleri yok mu işin içinde. Bambaşka bir yerden yaklaşıyor konuya Ceceli: “Ben de evlilik hayali kurduruyorum. Beni ailemle kabul ettiler. Eşimle, 1,5 yaşındaki oğlum Arın’la! Bir hayranım bile ‘Aa evliymiş’ demedi. Tek bir eleştiri bile duymadım. Herkes böyle bir örnekle ilk defa karşılaştığını söyledi. İnsanların özlem duyduğu bir şey bu: Aile hayatı. İlla bir sanatçıyla evlendiğini hayal etmiyor. Evliyse, iyi evliliğin; değilse evlenmenin hayalini kurabiliyor belki bana bakarak…” Bugüne kadar hiç mi ‘ahlaksız teklif’ almadı peki? “Almadım Allah’a şükür” diyor; “Bir kez bile hem de…”
Evelemeden, gevelemeden soruyorum: “Hiç kendini sıkıcı bulmuyor musun yahu?” Önce bir kahkaha atıyor, ardından “Beni tanıyan bir tek kişiye bunu söylesen, sana gülerler! Acayip hiperaktif biriyim”
‘OĞLUM, ŞU KOLUNU İNDİR!’
Mustafa Ceceli’nin bir sahne performansını izlemiştim geçen hafta. Büyük şoku da orada yaşadım zaten. İki saat boyunca zıplayan, dans eden ve nefesi kesilmeden son şarkıyı ilk şarkı gibi söyleyen biri vardı sahnede. Şaşkınlığımı gülümseyerek karşılıyor, anlıyor: “Ben de başta sahnede put gibi duruyordum. Zamanla öğrendim her şeyi. Hiçbir şeyi hemen olsun diye itmedim. Her şey olması gerektiği gibi oldu. İlk sahne maceramı anlatayım sana… Sezen Hanım’ın konserindeyiz. Yıl 2007... Bir anda durup ‘Hacı, hadi söyle bakalım şu ‘Unutamam’ı’ dedi. Öne geldim, binlerce kişi var karşımda. Gözümü kapattım, açmadan şarkıyı bitirdim. Hiç hareket etmemişim. Sezen Hanım geldi yanıma ‘Oğlum şu elini, kolunu indir biraz. Bir daha söyle bakayım şu nakaratı’ dedi. Utandım, söylemedim tekrar.”
Sıra geliyor ilk klip çekimine… Mustafa Ceceli’ye soruyor yönetmen Murad Küçük: “Nasıl rahat ediyorsun şarkı söylerken?” Cevap harika: “Bilmiyorum ki; ilk kez şarkı söylüyorum.” Ama bugün, bir şarkısıyla 30 bin kişiyi ayağa kaldırıyor; o ayrı!
AKSU’NUN EVİ ‘MÜLAYİM’ BİR EV
Hazır Kanlıca’da, ‘Sezen Aksu Cumhuriyeti’ndeyken ‘o ev’i konuşmadan olmaz. Ceceli’nin “Asla mezun olmayacağım bir okul” dediği o ev, o kadar önemli ki hayatında; 4 sene Florya’da yaşadıktan sonra 5 yıllık eşi Sinem Ceceli’yi de ikna edip Kanlıca’ya taşınmışlar. Hayali stüdyoya giderken yürüyerek Kanlıca’nın içinden geçmekmiş çünkü. Aksilik bu ya; taşındıktan 15 gün sonra Aksu stüdyoyu Levent’e taşımış.
Sorum yine fütursuzca açık ve net: “Sezen Aksu’nun evi belki de ‘şehir efsaneleri’ne en çok malzeme oluşturan yerlerden biri. Benim aklımda 30 kişinin deli gibi müzik yaptığı, türlü çılgınlıkların döndüğü bir ev var. Sen nasıl bu kadar mülayim çıktın öyle bir evden?”
Bir kahkaha daha geliyor ve şöyle devam ediyor: “İyi de, zaten orası acayip mülayim bir ev. Sakin, neşeli… Öyle çılgınlıklar filan yok. 30 kişi de müzik yapmaz. Orada müziği bir kişi yapar, o da Sezen Aksu’dur. Kalan herkes hayranlıkla onun üretim sürecini izler. Aklının nasıl çalıştığını tiyatro izler gibi izleriz ama aklındakini asla bilemeyiz.”
AHMED HULUSİ HAYRANLIĞI
Ve dinle ilişkisi… Sorularımı hazırlarken nasıl da rahattım. Onu hatırlıyorum. Ama bir insana ‘inançlarıyla ilgili soru sormak’ ne kadar da zormuş? Daha önce kimseye bununla ilgili bir soru sormadığımı fark ediyorum. Ama çok da merak ediyorum. Bugüne kadar Cem Yılmaz’ın deyimiyle ‘Ray-Ban’ sponsorluğunda gerçekleşen Teşvikiye Camii cenaze namazları, kameralı, muhabirli ‘iftar parti’leri, bir de son dönemin modası 5 yıldızlı Umre seyahatleri dışında, pop âleminde hiç karşılaşmadığımız biri Mustafa Ceceli. Gerçek; olduğu gibi…
Ahmed Hulusi’nin bir dörtlüğünü kullanmıştı son albümündeki ‘Aşikârdır Zat-ı Hak’ şarkısında… “O şarkı, aslında hayatın bir özeti” diyor ve ekliyor: “Ahmed Hulusi’nin ilk olarak ‘Yaşamın Gerçeği’ adlı kitabını okumuştum. Beni çok etkiledi fikirleri. Özellikle İslam ve modern bilimin paralel olarak işlediği, bilimin de ulaşmak istediği noktanın İslam olduğunu gördüm onun kitaplarında.”
Ahmed Hulusi de bir başka şehir efsanesi, soruyorum: “Böyle bir dörtlüğü kullanırken korkmadın mı o lobinin bir parçası olarak anılmaktan?” İlk kez bir sorumu sevmedi. Yüzünde mütemadiyen beliren gülümseme, bu kez memnuniyetsizliğini gizlemek içindi. “Böyle bir lobiden, topluluktan haberim yok benim. Dedikodu yapmış olurum bilmediğim bir şey üzerine konuşursam” diyor…
BAŞKA BİR TABU: DİN
“Dindar bir adamsın sen, ilk kez karşılaşıyoruz böyle bir ‘pop star’ portresiyle… Bu anlamda da bir tabu yıktığını düşünüyor musun?” diye üsteliyorum. 
“Biz normal şeylere toplum olarak çok şaşırıyoruz. Aslında normal olan benim; benim hayatım. Dünyanın en modern anlayışı İslam’a, en yobaz anlayış muamelesi yapılıyor. Mesela biz, oruç tutmayı, aç kalmak sanıyoruz. İbadete zaruret olarak bakılıyor. Ben öyle bakmıyorum. Zaten kimseden de bana bu konuyla ilgili olumsuz bir eleştiri gelmedi” diyor. Son bir ekleme yapıyorum; “Bugün anladım ki; zaten senin başardıklarından biri de bu”… Birkaç dakika önceki içten gülümsemesi yüzünde tekrar beliriyor ve 1,5 saati tek kelimeyle özetliyor: “Estağfurullah!” 
Röportaj bittikten sonra vapur, Kanlıca’nın orta yerindeki malum ‘taş’tan Hisar’a doğru uzaklaşırken, ‘Sadece arkadaşız’ kisvesi altında kız arkadaşlarına yaz vakti kapüşonlar giydiren eski tip ‘pop star’lar geçiyor aklımdan; gülüyorum…
CHILL-OUT ALBÜM GELİYOR!

Mustafa Ceceli, gecenin 3’üne kadar Rihanna’nın konserini internette canlı izlemek için bekleyen bir hayran. Ona nasıl hayranları tweet’ler döşüyorsa, o da arada Rihanna’ya bir şeyler yazıyor. Hatta bir kere Rihanna da ‘Yess’ diye cevap vermişti bir tweet’ine… Ben de Turkish Navy’denim diyor. (‘Navy’, donanma anlamına geliyor ve Rihanna’nın hayran grubunun adı) Justin Timberlake’in sahne performanslarını saatlerce izliyor, Sting bir şarkı çıkardığında ilk indirenlerden biri o. “Unutamam gibi bir şarkı söyleyen adam, ‘Nasıl Rihanna dinler?’ diye şaşırıyorlar” diyor. Gece, gündüz müzikle yaşıyor. Bir de sürprizi var yakınlarda… Kendi kendine chill-out şarkılar besteliyor, düzenliyor. Ufak sesler, küçük vokaller; müzik ön planda…
DELİRMEMEYİ ZAMANLA ÖĞRENİYORUM
l Bir müzisyenin şarkıları elbette birbirine benzer. Bazen benzemesi de gerekir. Kebapçıya gittiğinizde önünüze ‘risotto’ gelmesini istemezsiniz çünkü.
l Hayatta hiçbir şeyi seçmediğini kabul edersen, tüm nefret duygularından arınırsın.
l Bazen Twitter’da bana yazılanlara kızıyorum. Ama zamanla azalıyor. Çünkü ‘delirmemeyi’ zamanla öğreniyorum.
l 5 yıllık kariyer planı yaptım şarkı söylemeye başlamadan. Şimdi ikinci 5 yıllık plana hazırlanıyoruz.
l Geçenlerde Twitter’dan hayranlarıma ‘müzik dinleme alışkanlıklarını’ sordum. Birkaç tanesi Youtube bedava ‘converter’ programının linkini gönderdi. Yazık, nereden bilsin onu bilişim suçlarına şikâyet edeceğimi…
l Bir aranjör olarak solistlerin her istediğini yapmam. Benim de bir dokunuşum olmak zorunda.
l 5 Nisan 2014 tarihini unutmayın! Dünyada nasıl yapılıyorsa, aynı standartlarda bir konser yapacağım. En az 5-6 ay bunun için çalışılacak!

Volkan Konak beğenilmedi Mustafa Ceceli arandı

Gönderen Luna zaman: 15:46:00 0 yorum
Kayahan, Orhan Gencebay'a özendi. Kurban Bayramı'nda çıkacak olan saygı albümü 'Kayahan'ın En İyileri-1'in kayıt sürecinde ilginç gelişmeler yaşanıyor.

VOLKAN KONAK'IN YORUMU ŞARKIYA UYMADI

Sabah'ta yer alan habere göre, Şarkıları seslendirecek olan isimleri Kayahan'ın belirlediği albümde; 'Adresim Aynı' adlı eseri Volkan Konak'ın okuması planlanmıştı. Ancak Konak'ın yorumu bu eseri seslendirmede yetersiz kalınca, Kayahan devreye girdi ve Mustafa Ceceli'yi aradı.

MUSTAFA CECELİ OKUYACAK

Ceceli, usta sanatçının bu isteğini kırmayıp stüdyoya girdi ve şarkıyı seslendirdi. Kayahan, Ceceli'nin yorumunu çok beğendi. Genel koordinatörlüğünü Murat Yıldırım ve Samsun Demir"in üstlendiği 20 şarkılık albümde; aralarında Sezen Aksu, Tarkan, Ajda Pekkan, Nilüfer'in de yer aldığı ustalar var.

Aksaray'da 25 Bin Kişi Mustafa Ceceli ile Coştu

Gönderen Luna zaman: 15:34:00 0 yorum
32. Uluslararası Aksaray Ihlara Kültür Turizm ve Sanat Festivalinin 9. gününde kent meydanında ünlü sanatçı Mustafa Ceceli sahne aldı.
Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, her konserde olduğu gibi Ceceli konserinde de protokol geleneğine ortadan kaldırarak, ailesi ile birlikte halkın içerisinde izledi. Herkesin heyecanla beklediği ünlü sanatçı Mustafa Ceceli, alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. Söylediği birbirinden güzel şarkılarla meydanı dolduran 25 bin kişiyi coşturdu. Ceceli, Aksaray'da olmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek üçüncü kez Aksaray'da sahne aldığını ve her gelişinde talebin daha da arttığını belirterek, Aksaray halkına teşekkür etti. Ceceli kendisini izlemeye gelen engelli hayranları ile yakından ilgilenerek el ele tutuşup onlarla birlikte şarkı söyledi. Sahne şovu ve başarılı performansıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşatan Ceceli, şarkıların yanı sıra sahnede çaldığı enstrümanlarla da hayranlarından büyük alkış topladı. Ünlü sanatçı Mustafa Ceceli seslendirdiği şarkılarla Aksaray halkına unutulmaz bir konser verirdi.
Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, ünlü sanatçı Ceceli'ye Aksaray halkı adına teşekkür etti ve günün anısına Teşekkür plaketi verdi. Program, havai fişek gösterileriyle sona erdi. - Aksaray

Mustafa Ceceli, KANKA kulübüne katıldı

Gönderen Luna zaman: 15:33:00 0 yorum

Ünlü şarkıcı Mustafa Ceceli, acil kan ihtiyacını karşılamak ve kan vermek isteyenleri buluşturmak amaçlı Güngören Belediyesi tarafından kurulan ‘Kan Kardeşliği Kulübü’ne (KANKA) katıldı.


Güngören Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Merter 2014 Moda’ etkinlikleri kapsamında sahne alan şarkıcı Mustafa Ceceli, sevenlerine seslendirdiği besteleri ve şarkılarıyla unutulmaz bir gece yaşattı. Ceceli, konser öncesi, Güngören Belediyesi tarafından kurulan, ‘Kan Kardeşliği Kulübü (KANKA) hakkında bilgiler aldıktan sonra projeye destek vermek istediği söyledi ve ‘Kanka’ gönüllüleri arasına katıldı.
Güngören Belediyesi tarafından kan bağışlamak ve kana ihtiyacı olan insanları bir araya getirmek amaçlı kurulan gruba daha önce, İskender Pala, Ertuğrul Sağlam, Can Dündar, Dücane Cündioğlu, Şahan Gökbakar, Nasuh Mahruki, Hakan Ünsal, Erdoğan Arıkan, İlyas Salman ve Yaşar Alptekin başta olmak üzere birçok ünlü isim de katılmıştı. İHA

MUSTAFA CECELİ TÜRKİYE'DE İLKE İMZA ATTI

Gönderen Luna zaman: 15:32:00 0 yorum
Ünlü şarkıcı Mustafa Ceceli Türkiye’de bir ilke imza atarak podyumda ünlü modeller eşliğinde konser verdi.
Merter Sanayici ve İş adamları Derneği’nin (MESİAD) düzenlediği “Merter 2014 - Uluslararası Merter Moda” yapılan defileyle başladı. Bu yıl 20. yılını kutlayan Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği tarafından “Merter 2014 - Uluslararası Merter Moda” kapsamında düzenlenen etkinlikte konser veren Mustaf Ceceli, Türkiye’nin en ünlü mankenleri eşliğinde şarkılarını seslendirdi.
ADVERTISEMENT
İzleyenlere müzik eşliğinde görsel bir şölen de sunulan gecenin sonunda özel olarak oluşturulan podyumda Özge Ulusoy, Çağla Şikel gibi ünlü modellerle buluşan Ceceli, modellerin geçişi sırasında sahne aldı. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen farklı performans ile dinleyicilere keyifli bir konser yaşatan Mustafa Ceceli, çıkış yakaladığı şarkılarının yanı sıra yeni albümünde yer alacak şarkıları ile dinleyenleri kendisine hayran bıraktı.
“Merter 2014 - Uluslararası Merter Moda” etkinliğinin açılış törenine İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, Ak Parti MKYK Üyesi Ömer Bolat, Güngören Kaymakamı Zafer Orhan, Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman, MESİAD Başkanı Yusuf Gecü, çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı. “Merter 2014 - Uluslararası Merter Moda” etkinlikleri hakkında İHA mikrofonuna açıklamalarda bulunan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, tekstil ve hazır giyim sektörünün önemli istihdam ve ihracat kalemi olduğunu söyledi. Merter’in tekstilde önemli bir merkez olduğunu söyleyen Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman’da Ağustos ayının ihracat şampiyonunun tekstil sektörü olduğunu hatırlattı ve konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Merter’in modanın merkezi olmasının nedenini daha iyi anlıyoruz. Bu yolda çalışmalar yapıyoruz. Bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 2023 hedefine ulaşmak için altyapıyı iyi oluşturmak lazım. Sadece alan ve makineler olarak değil insan kaynağı olarak da gelişmemiz gerekiyor. Onun için 2 senedir genç tasarımcılarla ilgili bir yarışma düzenleniyor. Bu yılki yarışta birinci olan arkadaşımıza Paris’te staj imkanı sağlanacak.”
Merter’i modada dünya merkezi haline getirmek için her türlü çalışmayı yaptıklarını ifade eden MESİAD Başkanı Yusuf Gecü, Merter’in modada merkez olması için tüm imkanlara sahip olduğunu dile getirdi.
Sunuculuğunu Sema Şimşek’in üstlendiği, Özge Ulusoy, Çağla Şikel gibi ünlü modellerin yanı sıra yerli ve yabancı toplam 20 kadın ve 20 erkek model podyuma çıktı.
“Merter 2014 - Uluslararası Merter Moda” 1-6 Eylül tarihleri arasında Merter’de gerçekleşiyor. Etkinlikler kapsamında ayrıca sponsor firmaların bireysel defileleri, denim defileleri ve tasarım eğitimi gören öğrencilerin defilelerinin yanı sıra, sokak defileleri yapılıyor.

Mustafa Ceceli Ve Lara Fabian ''Al Götür Beni'' İle Dünyaya Açılıyor

Gönderen Luna zaman: 15:30:00 0 yorum

Sevilen şarkıcı Mustafa Ceceli ve dünyaca ünlü yıldız Lara Fabian, “Al Götür Beni” adlı aşk şarkısını birlikte seslendirdi. Lara Fabian, Mustafa Ceceli'nin müzikal yeteneğinden çok etkilendi. Mustafa Ceceli'ne teklifte bulunan Lara Fabian, birlikte dünya turnesine çıkmayı teklif etti.

Buğulu sesiyle milyonlarca insanı kendine hayran bırakan Lara Fabian ve son zamanların parlayan yıldızı mustafa ceceli yepyeni bir aşk şarkısını birlikte seslendirdi.

Türkiye ile birlikte tüm dünyada satışa sunulacak olan şarkının sözleri Sezen Aksu'ya ait. Düzenlemesini ise Ceceli yaptı.
 
Mustafa Ceceli ile Lara Fabian Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Bulguaristan ve Finlandiye gibi birçok ülkede konser verecek. Mustafa Ceceli ile Lara Fabian kasım ayında ilk ilk 5 konser için anlaştı.





ŞARKI SÖZLERİ;

Ne olursa olsun
Tut bırakma yerde ellerimi
Akıp gitsin varsın
Kendi bildiğin gibi bu hayat
Aşktan geçilir mi?
Hadi kat kendini topraklarıma
Su ver köklerime kuraklarına
Aşktan kaleler inşa etsin
Cesur kalpler kalpsiz dünyaya
Böyle bir yer olmalı mutlaka
Ötesi yok illa
Al götür beni
Aşkın ana yurduna
Al götür beni 
 

Ceceli, İrem Derici'yi Ağlattı

Gönderen Luna zaman: 15:27:00 0 yorum

Bursa’da gençler için 14 yıldır düzenlenen ‘Kent Gönüllüleri Gençlik Kampı’nın final gecesi Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi. Finalin sonunda sahne alan Türk Pop Müziği’nin sevilen sesi İrem Derici, coşkulu şarkılarıyla Bursalılara unutulmaz bir gece yaşattı.

“İKİ HAFTA SONRA EVLENMESEM TALİP OLURDUM”
Eylül ayında Best FM'de program yapan radyocu Rıza Esendemir ile hayatını birleştirecek olan Derici, bir hayranının ‘Bu çocuk sana hayran İrem Derici’ pankartı üzerine, “2 hafta sonra evlenmesem, ben de sana talip olurdum” dedi.

GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
İlk albümünde yer alan “Zorun Ne Sevgilim” şarkısıyla konsere başlayan Derici'nin, ‘ustam’ diye hitap ettiği ünlü sanatçı Mustafa Ceceli’nin ‘Es’ isimli şarkısını seslendirdiği sırada gözyaşlarına hakim olamadığı

Zamanla..

Gönderen Luna zaman: 15:14:00 0 yorum
Arkadaşlar zamanla içeriği daha da düzenleyeceğim. Sizlerden de destek bekliyorum. Hep beraber bu fan sayfamızı geliştirelim ne dersiniz?

ceceliyicokseviyorum@hotmail.com

Mustafa Ceceli - Zillerime Basıp Kaçıyor

Gönderen Luna zaman: 14:09:00 0 yorum

Unutamıyor insan hatta deniyor defalarca
Daha da boğuluyor sanki aşkın sonsuzluğunda
Beceremiyor insan terkedip gitmeyi
Kalbinden söküp atmayınca
Zillerime basıp kaçıyor o çocuksu hallerin
Hatta hala doluyor o gün baktığın gözlerim
Zillerime basıp kaçıyor o çocuksu düşlerin
Hatta hala tir tir titriyor o gün tuttuğun ellerim

Kalbim artık atsa atsa sana çarpar bundan sonra
Ben vazgeçmem ölüm olsa
Aklıma artık yatsa yatsa senin fikrin varsa yoksa
Bırakmam ki dünya dursa

Söz-Müzik: O.Kaan Özdemir

Mustafa Ceceli - Yarabbim

Gönderen Luna zaman: 14:09:00 0 yorum

Yarabbim sen büyüksün
Yarabbim sen görürsün
Durdur geçen zamanı kulların gülsün
Bütün saatler dursun
Dert rüzgarları sussun
Aşk güneşi bahtıma gülerek doğsun

Şimdi aşk zamanıdır
Aşk ömrün baharıdır
Bırak sarhoş olalım
Meyler aşk şarabıdır
İçtiğim aşk şarabıdır

Mevsim bahar olunca
Aşk gönüle dolunca
Sevenler kavuşunca
Yaşamak ne güzel


Senden uzak yaşamak
İnan yaşamak değil
Aşkı anlatan hiçbir söz tamam değil
Bazı duygular var ki
Kelimelere sığmaz
Sevenler anlar ancak sevmeyen değil

Şimdi aşk zamanıdır
Aşk ömrün baharıdır
Bırak sarhoş olalım
Meyler aşk şarabıdır

Mevsim bahar olunca
Aşk gönüle dolunca
Sevenler kavuşunca
Yaşamak ne güzel

Mustafa Ceceli - Yağmur Ağlıyor (Feat. Enbe Orkestrası)

Gönderen Luna zaman: 14:08:00 0 yorum

Yağmur ağlıyor ikimiz için,
Hem ağlıyor hem siliyor maziyi
Kaderimdin, hayâl oldum şimdi,
Aşkımız bitti masallar gibi

Kıymetini bilemedim,
Seni nasıl çözemedim
Bugün resmini indirdim duvardan,
Duvar ağladı ben ağladım

Kar çiçekleri gibisin temiz,
Sende bulmuştum aşkı ben henüz
Son bir buse ver hatıra kalsın;
Sen yokken gönlüm yanımda sansın

Kıymetini bilemedim,
Seni nasıl çözemedim
Bugün resmini indirdim duvardan,
Duvar ağladı ben ağladım...

Mustafa Ceceli - Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan

Gönderen Luna zaman: 14:08:00 0 yorum

Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
Azrail'in kastı canadır inan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Semâvâtın kapıların açarlar
Alemlere rahmet suyun saçarlar
Seherde kalkana hülle biçerler
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
Seherde uyanırlar cümle kuşlar
Dill-u dillerince tesbihe başlar
Tevhid eyler dağlar, taşlar, ağaçlar
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Bu dünya fanidir sakın aldanma
Mağrur olup tac-u tahta dayanma
Yedi iklim benim diye güvenme
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Benim, murad kulun, suçumu affet
Suçum bağışlayıp günahım ref'et
Rasûl'ün sancağı dibinde haşret
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Mustafa Ceceli - Unutamam

Gönderen Luna zaman: 14:07:00 0 yorum

Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme
Yaşamaksa yaşadım lakin
Canımın çoğu kaldı sende
Pişman mıyım asla
Güzelleştim yasla
Sevmedim mi sevdim evet
Senden sonra ihtirasla

Ama benim ciğerim yanar
Ten oyalanır can kanar
İki gözüm iki çeşme
Haberin yok içerime içerime akar …

Mustafa Ceceli - Tenlerin Seçimi

Gönderen Luna zaman: 14:07:00 0 yorum

Ne telefona gidiyor elim ne farkındayım günün güneşin
Her yanım nazlı gülüşün, gül yüzün
Görmez oldum senden başka
Hiç bir şeyi iki gözüm,ki ben...
Ne yol, ne iz bilmiyorum,sanki liseliyim toyum
Seviyorum sonunda itiraf ediyorum
O kadar temiz ve sahi öpmeye bile kıyamıyorum,ki ben...
Neredeyse inanmazdım
Aşk tenlerin seçimiydi geçici ateşiydi
Gelip vurdu tam hedeften
Bu saatten sonra olacak iş miydi?

İnansaydım yanar mıydım?
Kalır mıydım savunmasız, çaresiz çocuk gibi
Tatmasaydım o zaman da
Yaşamış sayar mıydım kendimi adam gibi

Mustafa Ceceli - Şarkı(Seni Bana Yazılmış Bir Şarkı Zannettim)

Gönderen Luna zaman: 14:06:00 0 yorum

Anılar var sana dair
Silinmiyor istesemde yürek hazırken
Acılar var zaten gönül zahir
Ölünmüyor istesende ecelinle

Uyudum ben büyüdüm ben
Yüreğini niye pişmanlık sarıyor
Her lokmam sen her yudum sen
Ne yapıyor ne ediyor gönül sana varıyor

Gidişini ben anca anca hazmettim
Aramızdaki ince farkı farkettim
E bi yere kadar demiştin
Ben o yere kadar direndim
Seni bana yazılmış bi şarkı zannettim...

Mustafa Ceceli - Söz Veremem

Gönderen Luna zaman: 14:06:00 0 yorum

Ne güzeliz, ne dokunulmaz
Gülüşümüz bir,hüznümüz bir
Yüzümdeki kıvrımlar sanki
Ellerinin gölgesidir

Bi sonu var bilirsin sende
Bilirsin herşey sürdüğü yere dek
Marifet herşeyi bilirken
Sevebilmek bilmezden gelerek

Yani yarına yalnızda uyanırız
Belki de kim bilir
Ben bugüne böylesi hayransam
Seni hesapsızca sevdim diyedir

Söz veremem hayat bozar
Bizi belki birgün ayrı yazar
Ama nerde olsan
Kokun gelir kalbe sızar

Bi sonu var bilirsin sende
Bilirsin herşey sürdüğü yere dek
Marifet herşeyi bilirken
Sevebilmek bilmezden gelerek

Yani yarına yalnızda uyanırız
Belki de kim bilir
Ben bugüne böylesi hayransam
Seni hesapsızca sevdim diyedir

Söz veremem hayat bozar
Bizi belki bir gün ayrı yazar
Ama nerde olsan
Kokun gelir kalbe sızar

Söz veremem sana belki
Zamanla mahkumuz herşey gibi
Ama her ne olsa
Sen yüzünü bana çevir

Söz veremem hayat bozar
Bizi belki bir gün ayrı yazar
Ama nerde olsan
Kokun gelir kalbe sızar

Söz veremem sana belki
Zamanla mahkumuz herşey gibi
Ama her ne olsa
Sen yüzünü bana çevir...

Mustafa Ceceli - Söz

Gönderen Luna zaman: 14:05:00 0 yorum

Tutmuyor yerini hiç bi şey
Bi daha toplamıyor kaybeden
Bıkmıyor dönüyor dünya
İşi bu sormuyor bile neden?
Dayandı kapılarıma aşk yıktı indirdi duvarlarımı
Ama geldiği gibi çekip gitti hiç sormadı günahlarımı
Geç kalanlar yarışında en ön saflardayım
Tanrı bile kabul etmiyor dualarımı

Gözümün yaşına bile bakma memnunum ben halimden
Bu acıyı çektirmeden bırakmaz yakamı içimdeki göz
İnanırsam yıkanıp yunduğuma samimiyetle bir gün
O zaman dönebilirim başa yeniden tertemiz söz

Mustafa Ceceli - Söyle Canım

Gönderen Luna zaman: 14:05:00 0 yorum

Kah orada, kah burada
Geçti günler mevsimler
Nerde akşam orda sabah
Gezdim durdum derbeder
Senden önce hiçbir şeyin kıymetini bilmeden
Senden önce hiç kimseyi böylesine sevmeden

Nakarat

Bir tanem söyle canım ne istersen iste benden
İstersen geçsin hayat bayramlarla seyranlarla
İstersen gelsin bahar sümbüllerle salkımlarla
İstersen dönsün Dünya cümbüşlerle çalgılarla.

Bir tanem söyle canım ne dilersen dile benden
İstersen dost olalım göklerdeki turnalarla
İstersen evlenelim davullarla zurnalarla
İstersen çınlatalım dört bir yanı şarkılarla

Yer yüzünden gökyüzünden benliğimden bir haber
Nerde akşam orda sabah gezdim durdum derbeder
Senden önce hiçbir şeyin kıymetini bilmeden
Senden önce hiç kimseyi böylesine sevmeden

Nakarat

Bir tanem söyle canım ne istersen iste benden
İstersen geçsin hayat bayramlarla seyranlarla
İstersen gelsin bahar sümbüllerle salkımlarla
İstersen dönsün Dünya cümbüşlerle çalgılarla.

Bir tanem söyle canım ne dilersen dile benden
İstersen dost olalım göklerdeki turnalarla
İstersen evlenelim davullarla zurnalarla
İstersen çınlatalım dört bir yanı şarkılarla


Bir tanem söyle canım ne dilersen dile benden
İstersen dost olalım göklerdeki turnalarla
İstersen evlenelim davullarla zurnalarla
İstersen çınlatalım dört bir yanı şarkılarla.

Mustafa Ceceli - Sevgilim

Gönderen Luna zaman: 14:04:00 0 yorum
Sevgilim, saçlarını tarayıp gerdanını okşayıp
Ninniler söyleyip dizlerimde uyutsam seni
Sevgilim, kadere aldanmayıp kağıt olup kalem olup
Mutlulukla bir son bulup en sonuma yazsam seni


Hiçbir şeye değişmem aşkla bakan gözlerini
En son anımda bile söylemeliyim sevdiğimi
Hiçbir şeye değişmem senle geçen günlerimi
En son anımda bile tutmalıyım ellerini

Söz-Müzik: Ravi İncigöz

Mustafa Ceceli - Sensiz Olmaz Ki (Feat. İskender Paydaş)

Gönderen Luna zaman: 14:03:00 0 yorum



Sensiz olmaz ki sensiz
Sana çok ihtiyacım var canım her solukta
Ne olur anla, ne olursun

Sensiz olmaz ki sensiz
Sensiz sevinçlerim solar, sonra ne yaparım ben
Ne olur anla ne olursun

Sen bilirsin ben halimi anlatamam
Beni bilirsin ben hiç seni aldatamam
Gözbebeğim sen benim her şeyimsin
Sen benim sevgilimsin

İnan, inan sevmem kendimi
Hiçbir zaman senin kadar
İnan, inan

Sensiz olmaz ki sensiz
Ben senin gölgen bedenim sen beraberken
Ne olur anla ne olursun

Sen bilirsin ben halimi anlatamam
Beni bilirsin ben hiç seni aldatamam

Gözbebeğim sen benim her şeyimsin
Sen benim sevgilimsin

İnan, inan sevmem kendimi
Hiçbir zaman senin kadar
İnan, inan

Sensiz sevinçlerim solar
Sonra ne yaparım ben
Ne olur anla ne olursun

Sana bir şey olsa ölürüm
Ben acılardan
Ne olur anla ne olursun

Ölüm bile ayıramaz bizi
Ölüm bile

Ölüm bile ayıramaz bizi
Ölüm bile

Ölüm bile ayıramaz bizi

Ölüm bile ayıramaz bizi

Mustafa Ceceli - Rahat Rahat

Gönderen Luna zaman: 14:02:00 0 yorum

Senin yüzünden ayrılık
Yakalarsa tutar beni
Şevkime ruhuma eziyet olur

Zaten bütün acılar yeni
Çiğnemeden yutar beni
Yanıma yönüme özüme sözüme

Türlü meziyet olur

Belki gülümserim resmine bakıp
Yatabilirim ancak ışıkları yakıp
Daha ne yapmalıyım geri dönmen için
Ağlamayı bırakıp

Son kez söylüyorum sana
Dön bana sar beni kollarına
Hadi hep beni seveceğini söyle de
Rahat rahat öleyim yollarına

Söz-Müzik: Soner Sarıkabadayı

Mustafa Ceceli - Oyun Olmazdı Aşkla

Gönderen Luna zaman: 14:02:00 0 yorum

Kapandı gözlerin ve aktı yaşların
O son bakışına indi çatık kaşların
Loş bir ışık vurdu o mahzun haline
Son pişmanlık duyuldu, koptu alkışların

Oysa oyun olmazdı aşkla
Sözle bakışlarla yaşla

Yıllar bir anda bitecek
Ve aşk bir yanıp sönecek
Şimdi senin bu sürdüğün de sefa mı?


Hayat bir gelip gidecek
Ve aşk bir gülüp geçecek
Şimdi senin bu çektirdiğin ne ceza mı?

Uzaklaştı ellerin, koptu bakışların
Artık başkalarına dolanacak mı kolların?
Bir hıçkırık tutundu en zalim sözüne
Ve nefesler tutuldu, söndü ışıkların.

Söz-Müzik: Nil Karaibrahimgil

Mustafa Ceceli - Oflaya Oflaya (Düet Burcu Güneş)

Gönderen Luna zaman: 14:01:00 0 yorum

Senden sonra beni bir tek geceler anladı
Bir de sigaramın boynu bükük dumanı
Senden sonra beni bir tek duvarlar anladı
Bir de masadaki yazdığın o son yazı
Kâğıttan bir kayık gibi
Okyanuslara attın beni
Sırılsıklam ve bir başıma Unutmadım terk ettiğini
Bir gün bakacaksın arkaya
Orda öyle bıraktıklarına
Aklına gelecek eskiler
Kalbin atacak hıçkıra hıçkıra
Bir gün anlayacaksın ya
Utanacaksın yaptıklarına
Aklına gelecek eskiler
Kalbin atacak oflaya oflaya...

Mustafa Ceceli - Neme Lazım

Gönderen Luna zaman: 14:01:00 0 yorum

Ben saramam seni hemencecik
Düşünmem lazım
Bir tekinsiz gölge gözünde
Ah neme lazım.

Vesvese belki bilemiyorum
Diyemiyorum ah diyemiyorum
Anlayıver kendiliğinden
Korkuyorum kızcağızım.

Bu gönül sayfası boş senelerdir
Doldurabilirsin.
Ama oyun oynama benimle
Yanabilirsin.


Bende senin gibi nihayet
İnsan evladıyım
Sabırlıyım kötü değilim ama
Bozuldu ayarım

Hiç istemem ama insan bu
Çıkıveriyor şirazeden
Kendine benzemiyor o zaman
Şeytana dönüyor bazen

Aman aman aman aman aman ha
Acıtma beni
Her yaralı bilir unutma
İntikam iyi mi??

Mustafa Ceceli - Limon Çiçekleri

Gönderen Luna zaman: 14:00:00 0 yorum

Uzakta çok uzakta güneyde
Yazları sıcacık ve aşık
Kışları soğuk ve sensiz bir şehir
Ve ben üşüyoruz
Bir uğrasan diyoruz
İklimini getirsen bereketini bolluğunu
Örtsen üzerimize
Havalansa yine zil çalan eteklerin
Gelip otursa gözlerime gözbebeklerin
Öperken içsem ağzının çiçek balını
Günahını boynuma seni koynuma alsam
Hem zehrim hem şehrim limon çiçeklerim olsan
Ben görmedim böyle alımı çalımı
Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor kimsesizliğimi
Ya Rabbi yetiş ya Rabbi
Ya Rabbi duy duyur sesimi
Anlamıyor çaresizliğimi
Ya Rabbi elver ya Rabbi

Tenhada kuytuda ücrada
Tekinsiz bir mecrada
Dua etsem seni dileyen
Börtüm böceğim bitki örtüm
Olacak duam olsan amin desem hamdetsem
Toprağına kök salsam
Senle nihayet bulsa ömrüm

Mustafa Ceceli - Kendimce

Gönderen Luna zaman: 14:00:00 0 yorum

Ne sende suç var inan
Ne de bende
Demir bilyeler gibi
Ağır attıklarımız içerde
Ne zor yüklenen rolleri reddetmek
Muhtemelen devşirilmişiz daha ana rahminde

Kimse kimseyi çözemez o kadar derine inemez
Ya karşılaşırsa kendiyle o kazıyı göze alamaz(2x)

Ben seni sevdim inan kendimce
Tartamam ne kadarı gerçek
Ne kadarı sahte
Ama bildiğim canım yanıyor
Sığınacak tek yer kendimsin yani yine iner perde

Kimse kimseyi çözemez o kadar derine inemez
Ya karşılaşırsa kendiyle o kazıyı göze alamaz(2x)

Nasıl tuzağa düşmüşüz oyuna gelmişiz meğer
Zamanı ziyan etmişiz bu kaybın adı da kader

Kimse kimseyi çözemez o kadar derine inemez
Ya karşılaşırsa kendiyle o kazıyı göze alamaz...(2x)

Mustafa Ceceli - Karanfil

Gönderen Luna zaman: 13:59:00 0 yorum
Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Bu ürkek bu al duruş söyle neden bu vazgeçiş
Ne oldu ümitlerine bu ne keder bu ne iç çekiş

Sen ki özgürlük kadar güzelsin,sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere,gül güneşlere gül

Kırılma,küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az


Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama,ağlama gül biraz

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere, gül güneşlere gül

Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Mustafa Ceceli - Kanaryam

Gönderen Luna zaman: 13:58:00 0 yorum

Bugün bahar geldi aşikar,beyazlar açtı
Güneş öptü sıcacık yanağımdan benimle oynaştı

Benim güzel kanaryam dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya öpmeden de bırakmam(2x)

İçim kıpır kıpır sevinçten muhabbet doluyum
Gökyüzü masmavi ışıl ışıl çok mutluyum
Benim güzel kanaryam dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya öpmeden de bırakmam(2x)

Bir kuytuya çekmem lazım usul usul çökmem lazım
Başlayıp ayak ucundan boynuna çıkmam lazım
Altına altın atlas yanına telkani tas
Parmaklarına elmas seni yaşatmam lazım

Benim güzel kanaryam dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya öpmeden de bırakmam

Benim güzel kanaryam dokunmaya kıyamam
Ama bahardan yüz buldum ya öpmeden yok bırakmam...

Mustafa Ceceli - Kadınım

Gönderen Luna zaman: 13:58:00 0 yorum

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Bu ürkek bu al duruş söyle neden bu vazgeçiş
Ne oldu ümitlerine bu ne keder bu ne iç çekiş

Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere, gül güneşlere gül

Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz

Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere, gül güneşlere gül

Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Mustafa Ceceli - Hata (Feat. Ozan Doğulu)

Gönderen Luna zaman: 13:57:00 0 yorum

Kalınca sebepsiz bir başıma
Hatıralar beynimde dans ediyor
Günahlarım dizilip bir bir karşıma
Sanki birer birer intikam alıyor

Yüreğimden zincire vurulmuşum
Anılar, her bir halkayı bağlıyor
Ben duygularımın esiri olmuşum

Hatalar yalan duygularda başlıyor

Sen de benim hatalarımdan birisin
Sen en büyük günahların bedelisin
Senin için harcanan zamana yazık
Sen en güzel duyguların katilisin

İstemem senin ne sevgini ne kendini
İstemem ben bu hayatın sözüm ona pembe rengini

Mustafa Ceceli - Hastalıkta Sağlıkta

Gönderen Luna zaman: 13:57:00 0 yorum

Şu hercai hayata bir kere geldik
Yedik içtik doyduk kalktık hesabı birlikte verdik

Sinsi hayat ihtirası bana hiç uğramadı
Dünya malı zenginin olsun sen benim kadınım

Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız

Mustafa Ceceli - Haram Geceler (Feat. Ozan Doğulu)

Gönderen Luna zaman: 13:54:00 0 yorum
Aklım başımda değil ki
Sebebini bilmiyorum
Bize nazar değdi inan
Adım gibi biliyorum

Yine bana haram geceler
Senin için ağlıyorum
Yar yine bana haram geceler
Senin için ağlıyorum

Yanıyorum yanıyorum
Ah yanıyorum yanıyorum


Yar yine bana haram geceler
Senin için ağlıyorum

Hatıralar gözlerimde
Dalıp dalıp gidiyorum
Acımasız dertlerimle
Yapayalnız yaşıyorum

Yine başım belalarda
Senin için ağlıyorum
Yar yine başım belalarda
Senin için ağlıyorum

Yanıyorum yanıyorum
Ah yanıyorum yanıyorum

Mustafa Ceceli - Gizli

Gönderen Luna zaman: 13:53:00 0 yorum

Hala şansımız var hala çok geç sayılmaz
Ben hala olur diyorum hala, inatla
Çekip gitmek en kolayı kalmak zor olduğundan dolayı
Çıkmaz ki insanın aklından belkiler ihtimaller alayı

Git bakalım sana düşen neymiş
Her macera hüsran değil ya illa
Belki değer yakıp yıktığına
Derim ki kısmet buraya kadarmış
Lakin hayat bu unutma

Hüzün bırakmaz ki peşimizi
Hep sürer izimizi
Bir nedeni var ama gizli
Bizim aklımız ermez

Söz-Müzik: Sezen Aksu

Mustafa Ceceli - Gidersen

Gönderen Luna zaman: 13:53:00 0 yorum
Bitmedi aslında bitmedi sadece
Ele geçirdik birbirimizi
Emin olunca sahipliğimizden
Düşürüverdik değerimizi
sınamak istiyoruz yeniden
Yeni bir bilinmezdeki etkimizi

Kaybederek, tazeliyoruz
kendimize olan güvenimizi
Gidersen bilki düşer yine fethettiğin kaleler
Gidersen artar azalmaz yürekteki yükler
Gidersen tekrarlanır yenilenmez ki hayat
Gidersen mutsuzluğa mahkum bu serüven
Bir daha, bir daha yıkarız dökeriz
Alışır bağımlı oluruz
Acıyı aşk zannederiz

Mustafa Ceceli - Gel de Sen Konuş

Gönderen Luna zaman: 13:52:00 0 yorum

Sen ne yaptın ki bu kalbe
Sahibini tanımıyor
Dil döküp ikna nafile
Hiçbir işe yaramıyor

Damlayan her gözyaşım
Gerçek olmayan düşüm
Ne haldesin bilmeden
Rahat etmiyor içim

Gel de sen konuş
Ölüyorum yavaş yavaş
Sadakate düşen gölge
Benim değil arkadaş

Söz: Gökhan Şahin
Müzik: İrfan Özata-Barış Konacak

Mustafa Ceceli - Es

Gönderen Luna zaman: 13:51:00 0 yorum

Anladım bu son durak
Beni anılarla yalnız bırak
Tutmam gereken bir matemim var
Hislerim var unutmam gereken

Yanar yanar durur
Kalbim kan ağlar ağlar durur
Senin bende kalan günahın var

Sözlerin var unutup gittiğin

Es nereye istersen, nerde çok sevdiysen
Uğra bir geçersen maziyi savura savura es!
Deli rüzgarlarla kalbimi bir arada tutamam
Yaşayamam, son nefesim ol içime es!

Ne zaman istersen aynı yerdeyim ben
Ezkaza sevmişsen, kalbimi kavura kavura es!
Deli rüzgarlarla yüreği bir arada tutamam
Yaşayamam, son nefesim ol içime es!

Söz-Müzik: Ender Çabuker

Mustafa Ceceli - Eksik (Feat. Elvan Günaydın)

Gönderen Luna zaman: 13:51:00 0 yorum

Mustafa Ceceli:
Omuzumda başın eksik, yatağımda kokun
Tenimde tenin eksik, gel de bir dokun
Gecelerden uykum eksik, yüzde tebessüm
Elimde elin eksik, yaşlı hep gözüm

Elvan Günaydın:
Omzumda başın eksik, yatağımda kokun
Tenimde tenin eksik, gel de bir dokun
Gecelerden uykum eksik, yüzde tebessüm
Elimde elin eksik, yaşlı hep gözüm

Mustafa Ceceli:
Ne olur dön geri sevindirme elleri
Boz bu mühürlü, kara büyüleri

Sensiz olmaz, sensizlik anlatılmaz
Hep eksik diyorum ya, o bile az..

Elvan Günaydın:
Omuzumda başın eksik, yatağımda kokun
Tenimde tenin eksik, gel de bir dokun
Gecelerden uykum eksik, yüzde tebessüm
Elimde elin eksik, yaşlı hep gözüm

Mustafa Ceceli:
Ne olur dön geri sevindirme elleri
Boz bu mühürlü, kara büyüleri
Sensiz olmaz, sensizlik anlatılmaz
Hep eksik diyorum ya, o bile az..

Mustafa Ceceli Elvan Günaydın Düet:
Ne olur dön geri sevindirme elleri
Boz bu mühürlü, kara büyüleri
Sensiz olmaz, sensizlik anlatılmaz
Hep eksik diyorum ya, o bile az..
Hani eksik diyorum ya o bile az..

Mustafa Ceceli - Dünyanın Bütün Sabahları

Gönderen Luna zaman: 13:50:00 0 yorum

Ölüyor kalbim her gün ağır ağır
Çok sevipte ayrılınca
Yanıyor içim yanıyor cayır cayır
Heleki aşıksan benim gibi hala
Ölüyor kalbim her gün ağır ağır
Çok sevipte ayrılınca
Yanıyor içim yanıyor cayır cayır
Heleki aşıksan benim gibi hala
Dünyanın bütün sabahları çekip gitti senle beraber
Kalbimin sokakları çıkmaz oldu
Nolursun yeter
Dünyanın bütün ışıkları söndü gitti senle beraber
Aklımın saatleri durdu öyle
Nolursun yeter

Ölüyor kalbim her gün ağır ağır
Çok sevipte ayrılınca
Yanıyor içim yanıyor cayır cayır
Heleki aşıksan benim gibi hala
Ölüyor kalbim her gün ağır ağır
Çok sevipte ayrılınca
Yanıyor içim yanıyor cayır cayır
Heleki aşıksan benim gibi hala
Dünyanın bütün sabahları çekip gitti senle beraber
Kalbimin sokakları çıkmaz oldu
Nolursun yeter
Dünyanın bütün ışıkları söndü gitti senle beraber
Aklımın saatleri durdu öyle
Gittin gideli Gittin gideli

Dünyanın bütün sabahları çekip gitti senle beraber
Kalbimin sokakları çıkmaz oldu
Nolursun yeter
Dünyanın bütün ışıkları söndü gitti senle beraber
Aklımın saatleri durdu öyle
Nolursun yeter

Söz - Müzik: Eflatun
Düzenleme: Mustafa Ceceli

 

Cecelist Fan Sayfası Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos